Haber Özeti

Bahis operasyonu kapsamında TFF tarafından PFDK’ya sevk edilen hakem Zorbay Küçük, adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu ve bahis oynamadığını belirtti. Küçük, adliye çıkışında, kendisi adına açılan bahis hesaplarının yabancı bir şahıs tarafından kimlik bilgilerinin ele geçirilmesiyle oluşturulduğunu ifade etti. Avukatı Alp Osman Karaosmanoğlu, müvekkilinin bahis oynamadığını vurgulayarak, medyada yayılan yanlış algıların düzeltilmesi için adli sürecin başlatıldığını açıkladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise Küçük’ün ifadeye çağrılmadığını duyurdu.

Haber Detayları

### Zorbay Küçük’ten İlk Açıklama: Suç Duyurusunda Bulundu

Son dönemde Türk futbolunu sarsan bahis skandalları, spor camiasının tüm dikkatini üzerine çekmişken, olayların merkezinde yer alan üst klasman hakemlerinden Zorbay Küçük, adliyeye giderek suç duyurusunda bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), bahis oynadığı gerekçesiyle 152 hakemi Profesyonel Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk etmişti. Bu sevk listesinde yer alan Zorbay Küçük, kendisine yöneltilen suçlamalara karşılık olarak, adli süreçte haklarını savunma kararı aldı.

Zorbay Küçük, adliyeden çıkarken yaptığı açıklamada bahis oynamadığını ve hiçbir bahis sitesine üye olmadığını açık bir dille ifade etti. “Ben sadece hakemlik kariyerim boyunca değil, hakemlik kariyerimden önce de hiçbir bahis sitesine üye olmadım, hiçbir bahis sitesinde hesap açmadım ve hiçbir bahis oynamadım,” diyen Küçük, bu açıklamanın arkasında durarak, kendisine ait olmayan hesaplarla ilgili hukuki süreç başlattığını belirtti. Küçük’ün bu sözleri, kamuoyundaki algıyı düzeltme ve adını temize çıkarma çabası olarak değerlendirilebilir.

Küçük’ün avukatı Alp Osman Karaosmanoğlu ise müvekkilinin adının geçtiği bahis hesaplarının bir dolandırıcılık kurbanı olduğunu ifade etti. Karaosmanoğlu, “Burada bulunmamızın amacı TFF’yi korumak ve medyada dolaşan algıyı yıkmak,” diyerek, Zorbay Küçük’ün suçsuzluğunu vurguladı. Bu açıklama, Zorbay Küçük’ün yalnızca kişisel itibarı için değil, aynı zamanda Türk futbolunun itibarını koruma adına da önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Bahis hesaplarının, yabancı bir şahıs tarafından açıldığını ve bu kişilerin kimlik bilgilerinin ele geçirildiğini belirtmesi, olayın içerisinde daha karmaşık bir dolandırıcılık senaryosunun olabileceğini düşündürüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, Zorbay Küçük’ün ifadeye çağırılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Bu durum, Küçük’ün suçlamalardan ne denli uzakta olduğunu gösteriyor. Başsavcılığın açıklamasında, Zorbay Küçük’ün şahsi avukatıyla birlikte başvurduğu ve kamuoyunda dolaşan algılara karşı bir adım attığı ifade edildi. Bu noktada, kamuoyunun Zorbay Küçük’e karşı duyduğu güvensizlik ve olumsuz algının nasıl düzeltileceği büyük önem taşıyor.

Bahis skandalının Türk futboluna olan olası etkileri ise oldukça geniş kapsamlıdır. Spor camiasında güvenilirlik ve itibar, her şeyden önce gelirken, hakemlerin tarafsızlığı da tartışma konusu olmaktan çıkmıyor. Zorbay Küçük’ün durumu, sadece kendisi için değil, Türk futbolundaki tüm hakemler için bir dönüm noktası olabilir. Bahis iddialarının gölgesinde kalan bir spor alanı, uzun vadede büyük sorunlar yaşayabilir. Dolayısıyla, bu tür olayların üstesinden gelmek için hem kurumsal hem de bireysel düzeyde hukuk yollarının etkin bir şekilde kullanılması gereklidir.

Sonuç olarak, Zorbay Küçük’ün attığı bu adım, yalnızca kendi ismini temize çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda Türk futbolundaki adalet arayışına da katkı sağlayabilir. Bahis skandalının getirdiği belirsizliklerin ortadan kaldırılması, sporun ruhuna ve etik kurallarına uygun bir şekilde yeniden yapılandırılması için büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu doğrultuda, TFF’nin ve diğer ilgili kurumların, şeffaf bir şekilde süreci yürütmeleri elzemdir.

Haberin devamını ve tüm detayları www.ntvspor.net adresinden okuyabilirsiniz.