Haber Özeti

Elazığ’da 6 Ekim’de evden ayrılan 11 yaşındaki otizmli Veysel Bilen, üç gündür kayıp ve arama çalışmaları devam ediyor. AFAD, jandarma, polis ve gönüllü ekipler, gece boyunca hem karadan hem de havadan geniş bir alanda arama yaparken, şu ana kadar herhangi bir iz bulunamadı. Veysel’in ailesi ve mahalle sakinleri, çocuğun kaybolmasının ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne başvurarak yardım istemişti. Ekipler, sabah saatlerinde yeniden arama çalışmalarına devam edecek.

Haber Detayları

**Elazığ’da Kayıp Otizmli Çocuk Veysel Bilen: 72 Saatlik Umut ve Arama Çalışmaları**

Elazığ’ın Gümüşkavak Mahallesi’nde yaşanan üzücü bir olay, toplumun dikkatini kaybolan bir çocuğa çevirmiş durumda. 11 yaşındaki otizmli Veysel Bilen, 6 Ekim günü öğle saatlerinde evinden çıkmış ve o günden bu yana kendisinden haber alınamamış. Ailesi ve mahalle sakinleri, her köşe bucakta onu aramış, ancak bu çabalar sonuç vermeyince 112 Acil Çağrı Merkezi’ne başvurmak zorunda kalmışlardır. Veysel’in durumu, sadece ailesinin değil, aynı zamanda yerel halkın da büyük bir kaygı içinde olmasına yol açmıştır. Otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocukların kendilerine özgü davranış biçimleri ve çevreye karşı duyarlılıkları, kaybolma durumunda onları daha da savunmasız hale getirmektedir.

Arama çalışmaları, Veysel’in kaybolduğu günden bu yana 72 saati geride bıraktı. Elazığ Arama ve Kurtarma Şube Müdürü Süleyman Polat’ın aktardığına göre, ekipler yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. AFAD, PAK, UMKE, jandarma ve polis ekipleri, bölgedeki arama alanını genişleterek hem karadan hem de dron kullanarak havadan tarama yapıyorlar. Ancak, bu çabalar şu ana kadar herhangi bir ize ulaşamamış durumda. Ekiplerin, gece boyunca da arama çalışmalarına devam etmesi, durumun aciliyetini ve toplumun bu çocuğa olan bağlılığını gözler önüne seriyor.

Veysel’in daha önce birkaç kez evden kaçtığı ve suya olan ilgisi, arama çalışmalarını daha da zorlaştırıyor. Çocukların kaybolduğu durumlarda, özellikle otizm gibi özel gereksinimleri olan bireylerin bulunmasında, davranışsal özelliklerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşır. Veysel’in suya olan düşkünlüğü, ekiplerin arama stratejilerinde belirleyici bir unsur olabilir. Bu tür durumlar, kaybolan çocuğun bulunduğu yerin tespit edilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Ebeveynlerin ve topluluğun korkusu, bir an önce Veysel’in sağ salim bulunması üzerine yoğunlaşmış durumda.

Toplumun bu olaydan duyduğu kaygı ve dayanışma, sosyal medya ve yerel haber kanalları aracılığıyla hızla yayıldı. Veysel’in bulunması için gönüllü olarak katılan yaklaşık 250 kişilik bir grubun arama çalışmalarına destek vermesi, toplumsal bir duyarlılığın örneğini sergiliyor. Ailelerin, komşuların ve hatta tanımayanların bir araya gelmesi, Veysel’in kayboluşunun sadece bir bireyi değil, bir topluluğu da etkilediğini gösteriyor. Bu tür olaylar, kaybolma durumlarında toplumun nasıl bir araya gelebileceğinin güzel bir örneği olmakla birlikte, aynı zamanda kaybolan bireylerin bulunması için gereken dikkat ve hassasiyetin önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Sonuç olarak, Elazığ’daki bu kayıp durumunun, hem yerel yönetimlerin hem de toplumsal organizasyonların çocukların güvenliği konusundaki sorumluluklarını yeniden gözden geçirmeleri için bir fırsat sunduğu açıktır. Veysel Bilen’in bulunması için yürütülen çalışmalar, sadece bir çocuğun değil, aynı zamanda toplumun dayanışma ve birlikte hareket etme gücünün bir yansımasıdır. Bu üzücü olayın, toplumda farkındalık yaratması ve benzer durumların önlenmesi adına atılması gereken adımlar konusunda bir dönüm noktası olmasını umuyoruz. Veysel’in sağ salim bulunması dileğiyle, arama çalışmaları devam etmektedir.

Haberin devamını ve tüm detayları www.ntv.com.tr adresinden okuyabilirsiniz.